Siparişimm gelir ve günüm güzelleşir.. :)
Hepsi okunmak üzere kitaplığıma yerleştirildi.
Gözüm Muhteşem Ambersonlar da. İlk ona başlayacağım gibi.
İlk Altın Bilek Yayınları kitaplarım <3
Kitapların tanıtımları ;
Özgür Ruh Fini
"Bir savaş daha Fini, bunu da kazanacaksın küçüğüm, dayanıklı ol."
Minik bir bedenin, özgürlük için çarpan kocaman bir yüreğin, iç burkan hikâyesi FİNİ.
Fabrikaya hapsedilmiş, zorla çalıştırılıp insanlık dışı bir hayata mahkûm edilen Fini kaderini yenmeye karar verir... Bu mücadele, onu yaşamının hiç bilmediği taraflarına götürür.
"Sadece düşüncelerin hayatta kalıyor Fini.
Düşüncelerini senden almalarına izin verme.
Kim olduğunu unutma Fini.
Bana verdiğin sözü unutma Sen tüm bunlara dayanacaksın küçüğüm."
Her türden zulmü, ezilmeyi, köleleştirilmeyi reddeden insanların distopik ve biraz da fantastik hayatta kalış öyküsü...
Dimitris Mamaloukasnın kaleminden eşsiz bir insanlık dramı; bir başyapıt. Özgürlük tutkusu hiç bu kadar çarpıcı anlatılmamıştı...
"Bir savaş daha Fini, bunu da kazanacaksın küçüğüm, dayanıklı ol."
Minik bir bedenin, özgürlük için çarpan kocaman bir yüreğin, iç burkan hikâyesi FİNİ.
Fabrikaya hapsedilmiş, zorla çalıştırılıp insanlık dışı bir hayata mahkûm edilen Fini kaderini yenmeye karar verir... Bu mücadele, onu yaşamının hiç bilmediği taraflarına götürür.
"Sadece düşüncelerin hayatta kalıyor Fini.
Düşüncelerini senden almalarına izin verme.
Kim olduğunu unutma Fini.
Bana verdiğin sözü unutma Sen tüm bunlara dayanacaksın küçüğüm."
Her türden zulmü, ezilmeyi, köleleştirilmeyi reddeden insanların distopik ve biraz da fantastik hayatta kalış öyküsü...
Dimitris Mamaloukasnın kaleminden eşsiz bir insanlık dramı; bir başyapıt. Özgürlük tutkusu hiç bu kadar çarpıcı anlatılmamıştı...
Tufanda Aşk Ezgileri
Bir zamanların dillere destan aşklarına özendiği halde post-modern aşklarda huzursuzluğa, tatminsizliğe ve mutsuzluğa yelken açanların çokluğunu hatırlayarak başlayın okumaya bu romanı. Platonik bir aşktan gerçek bir aşka ulanan bir geçiş sürecini okurken, yaşadıklarınızı da düşünün ve kendinize mutluluk için nedenler üretmeye, huzuru ve yaşama sevincini geri kazanmaya bakın.
Hayranlık duyduğunuz insan en sevdiğiniz kişi haline gelmeye başladıkça, içinizde büyüyen, kabaran o deli duyguları anımsayarak yalnızlıklarınızın da mutsuzluklarınızın da geçiciliğine şöyle bir inanın ve romanı okumayı sürdürün. Hep beklediğiniz o mutluluk çok yakınınızda belki de.
İlker Balkan, güçlü kalemi, kendisine has söyleyiş tarzı ve sarsan paragraflarıyla, sizi saracak ve kalbinize dokunacak bir mutluluk ütopyası anlatıyor...
Bir zamanların dillere destan aşklarına özendiği halde post-modern aşklarda huzursuzluğa, tatminsizliğe ve mutsuzluğa yelken açanların çokluğunu hatırlayarak başlayın okumaya bu romanı. Platonik bir aşktan gerçek bir aşka ulanan bir geçiş sürecini okurken, yaşadıklarınızı da düşünün ve kendinize mutluluk için nedenler üretmeye, huzuru ve yaşama sevincini geri kazanmaya bakın.
Hayranlık duyduğunuz insan en sevdiğiniz kişi haline gelmeye başladıkça, içinizde büyüyen, kabaran o deli duyguları anımsayarak yalnızlıklarınızın da mutsuzluklarınızın da geçiciliğine şöyle bir inanın ve romanı okumayı sürdürün. Hep beklediğiniz o mutluluk çok yakınınızda belki de.
İlker Balkan, güçlü kalemi, kendisine has söyleyiş tarzı ve sarsan paragraflarıyla, sizi saracak ve kalbinize dokunacak bir mutluluk ütopyası anlatıyor...
Aşk Yaz Savaş
Maria, evlilikten kaçıp evinden ayrılıp büyülü şehir İskenderiyeye doğru tek başına yola çıktığında henüz daha on ikisindeydi. Yaşamın kendisine cömert davrandığını söylemek zor. Savaşın çetin koşullarını yaşamış ve sevdiği adamı savaşa kurban vermiş olan yaralı Marianın yaşamdaki tüm umudu silinmişken, ortalama bir aşka teslim olup yaşamını kökten değiştirmek cesaretini gösterdiğinde ancak yirmi altısına varmıştı. Savaş sonrası yokluklarıyla, isyanlarla, politik kavgalarla, var olma savaşlarıyla geçen, öğrenme aşkının süslediği, çalışkanlığın yaşanılır kıldığı bir ibret hikâyesi Marianınki… Her satırı yaşanmış, her satırı büyülü…
Aşka kucak açmanın ve ona teslim olmanın değil; aşka karşı savaşmanın ve onu kullanmanın, direnmenin, dayanmanın ve yaşamının soluk kesen öyküsü…
Maria, evlilikten kaçıp evinden ayrılıp büyülü şehir İskenderiyeye doğru tek başına yola çıktığında henüz daha on ikisindeydi. Yaşamın kendisine cömert davrandığını söylemek zor. Savaşın çetin koşullarını yaşamış ve sevdiği adamı savaşa kurban vermiş olan yaralı Marianın yaşamdaki tüm umudu silinmişken, ortalama bir aşka teslim olup yaşamını kökten değiştirmek cesaretini gösterdiğinde ancak yirmi altısına varmıştı. Savaş sonrası yokluklarıyla, isyanlarla, politik kavgalarla, var olma savaşlarıyla geçen, öğrenme aşkının süslediği, çalışkanlığın yaşanılır kıldığı bir ibret hikâyesi Marianınki… Her satırı yaşanmış, her satırı büyülü…
Aşka kucak açmanın ve ona teslim olmanın değil; aşka karşı savaşmanın ve onu kullanmanın, direnmenin, dayanmanın ve yaşamının soluk kesen öyküsü…
Muhteşem Ambersonlar
Booth Tarkington, Amerikanın sanayileşen toplumuna getirdiği eleştiriler ve insan ilişkileri konusundaki yüksek duyarlılığı bir araya getirdiği 50ye yakın kitap yayınlamış ve Pulitzer Ödülünü iki kez almayı başarmış 3 yazardan biri olmuştur. Orson Welles tarafından senaryosu da yazılan bu kitap, 2 kez de filme uyarlanmıştır. Muhteşem Ambersonlar, yazarın en çok ilgi gören ve Pulitzer Ödülü almasını sağlayan romanıdır. Yazın kalitesi olarak çok üstün bir yerde görülen bu eser, özellikle başkahramanı George Amberson Minaferin yaşadığı dramı ve yaşamındaki yıkıcı değişimi kucaklayabilmesini anlattığı enfes bölümleriyle, yüzbinlerce okurun kalbinde taht kurmuştur.
Güçlü ve zengin bir ailenin tek erkek çocuğu olarak oldukça şımarık ve başına buyruk yetiştirilen ve bilhassa annesi Isabel tarafından çok şımartılan Georgie, derin ama temkinli bir aşka tutulur. Bu sırada yaşamdaki durumu da tersine dönmeye başlar. Ailenin zamana ayak uyduramayışı ve giderek azalan gelirleri yanında, bir de miras kavgasının başlaması, ailenin sonunu hazırlamaktadır. Dedesi Albay Ambersonun vefatının ardından, borçlar yüzünden tüm mal varlığı satılır ve George ile halası kelimenin tam anlamıyla sokakta kalırlar. Yaşam, artık başka bir yüzünü göstermektedir onlara. Âşık olduğu kızın babası da kendi annesine âşıktır ve buna öyle bir tepki göstermiştir ki, aynı zamanda aile dostları da olan bu adamın yardımına gerçekten ihtiyacı olduğu halde gururuna yediremez ve aç kalmak pahasına, hep yaptığı gibi kafasının dikine gider. Bu asi genç, zamanla yaşamın bir kahramanı haline gelirken, bir yandan da tüm ülke ve ilişkiler de değişmektedir. Tüm eserleriyle yayın programımızda yer alacak olan Tarkingtonı seveceksiniz...
Booth Tarkington, Amerikanın sanayileşen toplumuna getirdiği eleştiriler ve insan ilişkileri konusundaki yüksek duyarlılığı bir araya getirdiği 50ye yakın kitap yayınlamış ve Pulitzer Ödülünü iki kez almayı başarmış 3 yazardan biri olmuştur. Orson Welles tarafından senaryosu da yazılan bu kitap, 2 kez de filme uyarlanmıştır. Muhteşem Ambersonlar, yazarın en çok ilgi gören ve Pulitzer Ödülü almasını sağlayan romanıdır. Yazın kalitesi olarak çok üstün bir yerde görülen bu eser, özellikle başkahramanı George Amberson Minaferin yaşadığı dramı ve yaşamındaki yıkıcı değişimi kucaklayabilmesini anlattığı enfes bölümleriyle, yüzbinlerce okurun kalbinde taht kurmuştur.
Güçlü ve zengin bir ailenin tek erkek çocuğu olarak oldukça şımarık ve başına buyruk yetiştirilen ve bilhassa annesi Isabel tarafından çok şımartılan Georgie, derin ama temkinli bir aşka tutulur. Bu sırada yaşamdaki durumu da tersine dönmeye başlar. Ailenin zamana ayak uyduramayışı ve giderek azalan gelirleri yanında, bir de miras kavgasının başlaması, ailenin sonunu hazırlamaktadır. Dedesi Albay Ambersonun vefatının ardından, borçlar yüzünden tüm mal varlığı satılır ve George ile halası kelimenin tam anlamıyla sokakta kalırlar. Yaşam, artık başka bir yüzünü göstermektedir onlara. Âşık olduğu kızın babası da kendi annesine âşıktır ve buna öyle bir tepki göstermiştir ki, aynı zamanda aile dostları da olan bu adamın yardımına gerçekten ihtiyacı olduğu halde gururuna yediremez ve aç kalmak pahasına, hep yaptığı gibi kafasının dikine gider. Bu asi genç, zamanla yaşamın bir kahramanı haline gelirken, bir yandan da tüm ülke ve ilişkiler de değişmektedir. Tüm eserleriyle yayın programımızda yer alacak olan Tarkingtonı seveceksiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder