29 Ocak 2015 Perşembe

Doğum Günü!



İki şehrim oldu bu sene. Bi Kayseri bi Adana.
Kayseri okuduğum,Adana doyduğum,oturduğum şehir. 
Ve çok güzel dostlar edindim bu şehirde! Çok sevdiğim, sevildiğim.

Bu sene ki doğum günüm benim için çoook güzeldi. Hatta şöyle diyeyim en güzel doğum günüydü. Hemde 18 yaşıma bastığım sene bu sene. O yüzden daha bi anlamlı.

Asıl anlamını dostlarım oluşturuyor. 
İnsan dostlarıyla güzel. 

Çok esprili pastalarım oldu =)) 

'' Niye doğdun bizi masrafa soktun '' yazısı Adanadaki arkadaşlarıma ait. Yine de seviyorum ben onları :P 

'' +18 '' de kısa ve bayağı güldüğüm pasta üstü yazısı oldu. :)) 


                                         Sonuç olarak '' Hoşgeldin 18 yaşım... '' 
                                          Dostlarımla,ailemle geçirebileceğim nice güzel,sağlıklı seneler..


Aksiseda-Başak Kızıltan








"Seda, ben öyle aşk meşk sözleri söyleyebilen bir adam değilim. Dümdüz biriyim. Beni tanıdın, aksi, sert, düz, patavatsız bir adamım. Hani odun diyorsun ya bana, öyle işte. Hep böyleydim, önceden de, şimdi de. Sana kalbimi açtım ben, en kanayan yaramı anlattım. Senin bu yaramı iyileştirmeni, bizi iyileştirmeni bekliyorum Seda. Asıl sen kanatma yaramı. Eğer ben şu zamana kadar sana olan hislerimi belli edemediysem, tamam eşeklik bendedir, ama sen de anla beni lütfen."




Bi önceki bitirdiğim Başak Kızıltan kitabında demiştim ki tek eksik Buse ve Berke hikayesine doyamamamdı. Bu kitapta da Seda ve Yankı’nın yanında Buse ve Berke de okudum. Çok da güzel oldu. Nasıl da sevmişim Buse,Berke,Nas ve Kaan’ı. J
Aksiseda kitabıda Seda’nın Ahmetle olan, gitmeyen ilişkisini bunun içinde bi tatile gidip orda tanıştığı Yankı Bey’i anlatıyor.
Ah Yankı,ne büyük acı yaşamışsın sen. Çok üzülmüştüm Yankı ve Yasemin evliliğine. Ama neyseki Seda gibi bi eş buldu kendine =)
Yankı odun gibi gözüken fakat ince ruhlu bi adam bencceeee. Şahsen ben çok sevdim. Korumacı tavrını, odunluğunu..
Başak Kızıltandan okuduğum 2.kitap ve pişman olmadım okuduğuma. Aksine 3.kitabı da merak ediyorum. Eğlenceli,duygusal, aşk dolu.. Kesinlikle öneririm. =)


'' Pastırmalı omlet sevmeyen erkek varsa gitsin etek giysin!''

Hahaha =))



Yazarımızın sayfasını beğenmek isterseniz;

Başak Kızıltan


Buselik kitabının -Buse-Berke'yi anlatan-  yorumunu okumak isterseniz; 


Buselil-Başak Kızıltan

22 Ocak 2015 Perşembe

Buselik- Başak Kızıltan

Buselik – Başak Kızıltan

Geç mi kalmışım ne okumak için? İyi ki Adana Fuarında kitap elime geçmiş. Tabii en büyük iyikim Başak Kızıltan ile sohbet etmek oldu.
Yerli yazar okumaya ihtiyacım vardı. Sohbet ederken ki samimiyetini kitabını okurken de hissettim. Bu çok güzel bir şeydi.

Kitabı şöyle bi kısaca anlatayım;
Buse –baş karakter- ta lise zamanından beri erkekler tarafından kazık atılan bir kız olmuş. Cankat, Buse’nin sevgisini hiçe sayarak aldatan bir erkek(!). Kızdığım karakterlerden ilkiydi.
Saner, Buse’nin evlendiği ve çok da değer verdiği birisi.. Ki inanın okurken gıcık olduğum,kızdığım ikinci kişi…
Berke… Söz yok,anlatmak yok. Okuyun bu muhteşem adamı.
Spoiler vermemek için direniyorum şuan. J Size kitabın en minnoşlarından bahsedeyim ben Nasperver ve Kaan. Nasperver Buse’nin kızı, Kaan ise Berke’nin oğlu. Nasıl minnoşlar nasıl tatlılar anlatamam.



‘’ Abiii,del deeel ‘’ :)





Tek sıkıntı Berke ve Buse’nin hikayesini daha çok okumak isterdim. Hayatlarının daha çok içinde olmak isterdim. Belki kısmet Aksiseda kitabınadır. Seda’nın –Buse’nin en yakın arkadaşı- hikayesini okurken orada Buse ve Berke’yi de anarız. ;)
Eğer hem üzülüp hem de keyiflenmek istiyorsanız, BUSELİK okuyabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar…



                                                                               Buda benim imzalıı kitabım.  Mutluluk sebebi,cidden. :)        

21 Ocak 2015 Çarşamba

Sosyal Yardımlaşma!

Merhaba arkadaşlar... Bu yazımda size kitap yorumu yapmayacağım. Bilmeyenleri bilgilendirmek amacıyla yazıyorum... Günümüzde çok yaygın olan kanser hastalığı ve çocuklarımız.. Maalesef bir çok çocuğumuz tedavi olmakta. 
Bizim elimizden gelen nedir biliyor musunuz? Onlar için kan vermek,gerektiği yerde ilik nakli olabilmek. 
Tabii bu her seferinde mümkün olamıyor. O zaman sırada ne var biliyor musunuz? Onları gülümsetebiliriz. Minicik bedenlerin minicik isteklerini karşılayıp onları kocaman gülümsetebiliriz. 
Bunu nasıl yapabiliriz peki? 
- Mümkünse bu miniklerimizin aileleriyle iletişime geçerek,
-Geçemiyorsak sosyal medyadan haberlerini alarak. 
  Bunu da https://www.facebook.com/leyladansonra?fref=ts adresinden detaylı bilgiyle alabiliriz.

Nedir LEYLADAN SONRA? diye sorarsanız da  sizi şu siteye davet ediyorum ; 
http://leyladansonra.com/

Buradan hediye bekleyen çocuklarımızı görebilir mail atarak onların isteklerini yerine getirebilirsiniz. Nerede olduğunuzun hiç bi önemi yok. Her şey sizin istemenize bağlı.

Hediye alamadınız mı? LÖSEV'e bağış yapabilirsiniz. 
Gerekli bilgiler için sizi şu siteye davet ediyorum ; 
http://www.losev.org.tr/v2/tr/default.asp#


Evet bazen bu da mümkün olamıyor. Maddiyat bazen izin veremiyor. Her çocuğumuza yardımcı olamıyoruz. O zaman da sizlere düşen şey paylaşmak... Siz yardım edemediğinizde emin olun birileri yardım edecektir. Lütfen duyarlı olalım. Sosyal medya elimizin altında,günün her saatinde. Ve emin olun bu sayede çok şey başarabiliyoruz. 
Sosyal medyayı bide bu şekilde kullanmaya ne dersiniz?

Şöyle bi bakıyorum da yapabileceğimiz çok şey varmış! Dua etmek de dahil... 


Bizim çocuklarımız..
Minicik bedenlerin size vereceği kocaman gülüşler için harekete geçin! Bir şeyler yapabilirsiniz. Elimden bir şey gelmiyor değil.. Gelir. Siz isteyin yeter ki.

Etkinlik : High School Musical Book Tag




Kitap Tiryakisi tarafından mimlenmişiim! Sorulara bi baktım da baya zorlar. Hadi cevaplarıma beraber bakalım. :)

1.Yeni Bir Şeye Başlangıç - Yeni  favori tür / yazar / seri?

Yeni bir tür değildir fakat Calıa Read-Kördüğüm kitabını yazabilirim buraya. 

2.Öyle bir kitap arıyorum ki - içinde istediğim her şey var? 

Harry Potter serisi. Aşk macera gizem dram gerilim ne ararsan. :)


3.Muhteşem - En büyük divanın olduğu bir kitap? (Divadan kastı en sevdiğiniz karakter olabilir sanırım pek emin değilim ama yabancıların cevapları bu tarz olduğu için böyle düşünüyorum. :D ) 

Güzel bir soru olmuş. :D En büyük diva hmm.. Bi çok karakter yazabilirim buraya ama Travis diyeceğim buraya. (Tatlı Bela)


4.Mevcut durum - Klişeye meydan okuyan bir karakter?

Barlas. Fatma Erdek- Melekler Zamanı'nın Barlas'ı. <3

5.Erkekler geri döndü - En iyi bromance?


Ayy o kadar düşündüm ama bulamadım


6.Ne Zaman – Favori  yaz okuman?

Ah bildim ben bu soruyu. Tatlı Bela tabiikii. Jamie McGuire


7.Her gün - Eğer hayatının geri kalanında her gün bir kitap kapağına bakman gerekseydi, hangisi olurdu?

Ayy bilemedim son dönemlerde çok güzel kitaplar görüyorum. Ama ben hakkımı Murat Menteş- Ruhi Mücerretten yana kullanıyorum

8.Sadece Seninle Olmak İstiyorum – Elinden bırakamadığın bir kitap?

Fatma Erdek-Melekler Zamanı kesinlikle

9.Çığlık - Seni hayal kırıklığına uğratan bir karakter?

Açlık Oyunları- Katniss aslında. Nedeni çok derin,boşverelim.Gale diyeyim siz anlayın... :D 


10.High School Musical - En sevdiğin kurgusal okul?

Cevabım kesinlikle HOGWARTS. 

11.Humuhumunukuapua – Okuduğun en saçma kitap / sahne / 
karakter?

Karanlığa Dokunmak okuduğum en saçma kitaplardan biriydi.


12.Bahar Müzik Potpurisi – Mutlu son ?

Sarah Jio - Yağmur Sonrası. 


Ben kimleri mimliyorum bi bakalım ;

Cansudandünyaya
Kitaphane





Kördüğüm-Calıa Read




Nasıl bir kitaptı o yahu? Ay nasıl anlatsam bilemedim ama öncelikle şunu bilin ÇOOK ŞAŞIRACAKSINIZ.
Şahsen okurken düşündüğümle kitabın sonunda düşündüğüm arasında dağlar kadar fark var. Çok üzüldüğüm yerler oldu okurken , açıkçası alırken böyle bir kitap beklemiyordum. 

Arka kapak yazısı ;

Bir ay önce, akıl hastanesine yatırıldım. Dün, Lachlan ziyaretime geldi. Beni öptü ve aklımı kaçırmaya başladığımı söyledi. Saatler sonra Max düşüncelerimi işgal etti; deli olmadığımı ve bana ihtiyacı olduğunu hatırlattı. Birkaç dakika önce geçmişimi aydınlatmaya çalışarak gerçeklikten daha da uzaklaştım… Şimdi, herkes benim aklımı kaçırdığımı düşünüyor ama ben onun gerçek olduğunu ve ne gördüğümü biliyorum… 
Bana inanıyor musun?


Baş karakterimiz Naomi, akıl hastası. Lachlan da yakışıklı sevgilisi. Aslında bakarsanız iki yakışıklı var kitapta. Max ve Lachlan. İkisiyle de yakın (!) teması var. Yani +18 yerler barındırıyor. Fakat rahatsız edici bir biçimde değil.
Naominin en yakın arkadaşı ise Lana. Kötü şeyler yaşayan fakat bunu 10 yaşından beri Naomiden saklayan birisi.
Okurken büyük bir merak vardı. Acaba Naomi niçin Fairfax’e tedavi için yollanıyor? Çokça da etkileyen bir hikayesi var…
Ama asıl bomba kitabın sonunda. Yok daha neler dediğim bölüm.
Konu dışında kapak mükemmel. Çeviri de güzeldi. Elinize aldığınızda bırakamayacağınız bir roman.Yazar o hastalığı öyle bir yansıtmış ki okurken bol bol duygulanacaksınız.  Ve şaşırmaya hazır olun. Açıkçası çok seviyorum şaşırtan sonları,kurguları. Okumanızı tavsiye ediyorum.

‘’ Demek istediğim şuan çıktığın biri var mı ? ‘’
‘’ Aslında… çocukluğumdan biri var. ‘’
‘’ Öyle mi? ‘’
‘’Uzun hikaye. ‘’
‘’Vaktim bol. ‘’
‘’Bu hikaye için değil. ‘’

     ------
                                                     
‘’ Tamam..başka arkadaşın yok mu?’’
‘’Yok. ‘’
‘’Hiç mi? ‘’
‘’ Sadece sen. ‘’
‘’ Benden daha fazlasına ihtiyacın var ufaklık. ‘’
‘’ Ya da sadece sen ve Lana yetebilir. Bu bir sürü arkadaştan daha iyi. Basit bir matematik hesabı,cidden. ‘’
‘’ Nasıl hesaplıyorsun.? ‘’

‘’ Büyük annem her zaman yüz kuruş arkadaşın olacağına dört çeyrek arkadaşın olsun derdi. ‘’

19 Ocak 2015 Pazartesi

Yıldız Tozu- Prıscılle Sıbley


Ne diyeceğimi bilemiyorum.. Şuan size demek istediğim tek bir cümle var '' bu kitabı okuyun ''
Bir cerrah ve bir astronot aşkı. O kadar yoğun barındırıyor ki duyguları sanki yaşıyorsunuz. Sanki çok yakın tanıdığını Elle ve Matthew. Beraber üzülüyorsunuz, Matthew dua ederken beraber dua ediyorsunuz. Tüm duyguları kahramanlarla beraber yaşıyorsunuz sanki...
Kitabı okurken yapmak istediğim tek şey sonunu okumaktı ki hiç sevmem bi kitabın sonunu direk okumayı.. Ama öyle bi meraktı ki kendimi zor tuttum okumamak için.
Konusu nasıl anlatılır bilmiyorum ama fazla detaya girmeden şöyle bi anlatayım ;

Matt ve Elle çok küçük yaşlardan beri beraber olan bir çift. Ve çocukları olmasını isteyen...
Fakat Elle'nin doğurganlık ile ilgili bir hastalığı var. Bunca kötü şey yetmezmiş gibi Elle geçirdiği kaza sonucu bitkisel hayata giriyor. Fakat şöyle bir detay var. Elle HAMİLE.   Kitap Elle'nin ve Matthew'in bu süreçte yaşadığı şeyleri anlatıyor.

Gözlerimin çokça dolduğu bir kitap. Ve çok nadirdir ki kitaptaki duyguları bu denli hissetmek..
Benim için çok özel kitaplar arasına girdi açıkçası. Umarım sizde okuma fırsatı bulursunuz.
Beğeneceğinizi umuyorum...

Bir de güzel bir alıntı vereyim. Aslında kitapta bi çok yer var yazmak istediğim ama okumayanlara spoiler vermek istemiyorum alıntılarla.

'' Sanırım bu,iki günün özetiydi. Seni sevdim. Ve sonunda, uzun zaman önce beni sevdiğine inandım. Bir şeyin değerini,onu kaybettiğimizde anlamamız çok acı değil mi? '' 




'' HOPE '' 


Bir gün bu kitabı okursanız HOPE'nin kitaptaki yerini ve aşkı,sevgiyi çok güzel anlayacaksınız...


13 Ocak 2015 Salı

2015 Çukurova Kitap Fuarı


Adana'ya fuar geldi,haberiniz var mı? :)
Haberiniz yoksa fuar alanında sizleri bekliyoruz...
Ben EPHESUS YAYINLARIndayım. Gelmek isterseniz beklerim.

Bugün ilk gündü ve beklediğimden durgundu aslında. 
Umarım bu böyle devam etmez de canlanır fuar :)

İndirimlere gelirsek;  Ephesusta %30 indirim var. 
Arkadya ise tüm kitaplarını 10 tlden veriyor.


Açıkçası pek fazla gezmeye vaktim olmadı. Daha detaylı gezip diğer yayınevlerinden de haberler verebiliriim :)

İlk günümde bana eşlik eden kitaplar nelerdi onlara bakalım;

Güneş Demirel'in kalemini çok seviyorum açıkçası. Alırken hiç bir tereddütüm yoktu. Okumaya da ilk onunla başlayacağım. 
Tanrıça'nın Mirası kitabını okumak bi türlü fırsat olmamıştı. İlk iki kitabını (Tanrıça ve Tanrıça'nın Savaşı) çok beğenmiştim. Bakalıım umarım bu kitabını da beğenirim.
Tatlı Şeytan'ın açıkçası kapağı ve tasarımı ilgimi çekti. Kapakta sırf eğilip bükülme olmasın diye mıknatıs olayına girilmiş. İlgi çekici açıkçası. Konusu da güzel duruyor. Okuyunca detaylı yorum yapacağım. 




Arkadya Yayınevinden okuduğum hiç bir kitaptan pişman olmadım. Yıldız  Tozunu seçtim bugün almak için. Eminm pişman olmayacağım.

Pamuk İpliği'ni konusu gereği çok merak ettim açıkçası. 

Dalga kitabını ise tavsiye sayesinde aldım. Bakalım. 


Lise öğrencileri projesiymiş. Bi sepetten kağıt çektirdiler ve bu çıktı. Ne çok severim Nazım Hikmet'i. :) 

Şiir her yerde olduğu gibi fuarda da. :)