28 Ocak 2013 Pazartesi

İyi ki Doğdum!

Nilüfer abla yapmış,ellerine sağlık. Çok beğendim.
İyi ki doğdum! 

27 Ocak 2013 Pazar

Okuyorum.

27.01.2013


Şuanlık güzel gidiyor. Fuarda sağolsunlar 10 liraya almıştım. İyi ki almışım. 
Bitirince detaylı yorum gelecek tabii. 

Sen Yokken'den alıntı



''... Biliyorum çalışma arkadaşı ama yüzündeki o güzel gamze sadece bana bakarken çıksın istiyorum.Beni görünce donuyor gülümsemesi,o kadar aşkla bakıyor ki bulunduğum yere mıhlanıyorum. ''

Sen Yokken-Güneş Demirel


SEN YOKKEN-GÜNEŞ DEMİREL 

Kitabı aldım,aklımda elimdeki kitabı bitirip öyle başlamak vardı. Bi merakla öyle bakınayım derken bitiverdi bile. 
Nasıl ağladımm öyle,nasıl. İstemsizce aktı gitti. Ama iyi ki almışım yahu! Çok güzeldi,bence.
Neyse konuya geleyim.
Kardeş gibi iki arkadaş. Çiçek ve İpek. Çiçek kanser ve hamile. Eğer bebeği doğurursa ölecek,doğurmazsa bi daha bebek sahibi olamayacak. Bebeğin babası dersek annesini babasını görmek için Türkiyeye gittiğinde tanıştığı birinden. Ama kanser olduğunu bilmiyor... Ve öğrenmesin diye de bir sabah söylemeden geri dönüyor İngiltereye.
İpek tabii ki kahroluyor. Ama Çiçek bebeğini İpek'e emanet ediyor... Ölmeden önce iki defter veriyor İpek'e. Biri İpek için diğeri bebeği için. Tabii doğumdan önce bebeğin babasına mektuplar yolluyor. Hasta olduğunu anlatıyor,bebeği olacağını söylüyor ve mektupların tümünde İpekten bahsediyor... 
Olaylar öyle bağlantılı gelişiyor ki... Hiç sıkılmadan okuyacağınız,çok yerde duygulanacağınız bir roman.

Şimdi çırpınıyorum yazarın diğer kitabını bulmak için.Keşke fuardan alsaydım! Yazık bana. 

Kesinlikle önerilir. Arkadaşlık,aşk,kardeşlik,sevgi için.


25 Ocak 2013 Cuma

Mart Menekşeleri'nden alıntı






Burada ne yapıyordum?Bu adamı nasıl sevdim?
Aklıma ' kaybolan yıllar ' kitabından çok sevdiğim bir paragraf geldi ;
''Aşk,zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi.Aşk,yol kenarında beklenmedik şekilde açan bir çiçekti. '' 




Hediye!

Çukurova Fuar'ında aldığım en güzel hediyelerden birisi.Yüz yüze görüşme şansım olmadı,çünkü yetişemedim imza saatine.Neyse ki benim için imza almışlar,sağolsunlar. Mutlu oldum! 
Sıra geldi okumaya. Evime döner dönmez alıyorum elime,doyasıya okuyacağım. 

Dizi Önerisi- ARROW




Dizi Tanıtımı : 

Milyarder bir çapkın olan Oliver Queen korkunç bir deniz kazasından sonra hayatında yeni bir sayfa açar. Beş yıl boyunca bulunamayan ve öldüğü zannedilen Oliver sonunda Büyük Okyanus'un ortasındaki tropik bir adada bulunur. Oliver Starling City'e, evine geri döner. Kendisini karşılayan annesi Moira, kız kardeşi Thea ve en iyi dostu Tommy Oliver'ın son beş sene içinde yaşadığı şeyler yüzünden çok değiştiğini fark ederler. 

Birçok süper kahraman gibi Oliver da dönüştüğü adamı insanlardan saklamak ister ama bir taraftan da eskiden işlediği günahların bedelini ödemeye de kararlıdır. Bu nedenle suçlularla mücadele etmek ve şehrin eski ününe kavuşmasını sağlamak için gizli Arrow kişiliğini yaratır. 

Ancak Arrow'un yetkisi olmadan düzeni korumaya çalışırken kullandığı yöntemler bazılarının canını sıkmaktadır. Dedektif Quentin Lance'in en büyük dileği (Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel'in babası) Arrow'u yakalamaktır. 





Paranormal Alıntısı


'' Rica etsem normale dönebilir misin?'' Artık onu daha iyi görebildiğim için,daha fazla bakmak istiyordum.
Kusursuz dişlerimi göstererek bana gülümsedi.O gülümseme için diş tellerine üç yıl katlanmam gerekmişti;bir saniye içinde aynısını kopyalayabilmesi haksızlıktı. ''Normal mi? O da nesi? ''
''Gerçekte nasıl görünüyorsan? ''
''Giysilerinin hepsini çıkarır mısın? ''
Tamam,olacak şey değildi bu. Az önce kendi kendimden tüm giysilerimi çıkarmamı  istemiştim.Bundan daha tuhaf bir şey düşünemiyorum. '' Ne diye böyle bir şey yapayım ki ? ''
''Benden soyunmamı istedin.Ben de bunun adil olduğunu düşündüm. ''

24 Ocak 2013 Perşembe

Bir Daha Yüzümü Görmeyeceksin-Seda Özay

Anlatmaya gerek mi var bilmiyorum ama BİR DAHA YÜZÜMÜ GÖRMEYECEKSİN bitti...

Aldım elime,başladım okumaya. Bi yandan da bilgisayarın başındayım.Okuyorum okudukça söylenen müzikleri dinliyorum.Farklı,etkileyici bir tad.Bi ilkti sanırım benim için.
Seda Özay,ne çok sevmişsin sen! 

'' Sen git ben de peşinden geliyorum... desem de sen yine de gitme... '' 


Kalemine,sevişine,kalbine sağlık. 



''Aşk her şeyi istediği yöne çeker ve sen gerçekten aşıksan ona teslim olursun...
Ve Aşk ne yapsa yeridir!''









İkilem-Dilek Kılıçdemir


İKİLEM – DİLEK KILIÇDEMİR
Öncelikle kitabın adını koyan kişi olarak sonunda okudum ve çook beğendim. :)
Benim için çok çok farklı bir tad oldu. Fantastikti ama aşk daha ağır basıyordu bana göre. Fantastik tarafı ise çoook çoook farklıydı. Okuduğum bi çok fantastikten farklıydı açıkçası. Beğenerek,hiç sıkılmadan okudum. Neyse konuya geleyim ; 

Defne, anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiş vekaybettikten sonra tüm zorluklar üstüne gelmiş. Amcası evini açmış ama… Dövmüş,hizmetçi gibi davranmış. Sırf para için almış evine. Neyse daha sonra bi şekilde o evden ayrılan Defne,iki yakın arkadaşıyla aynı şirkette çalışıyor.Kader o ki bi Mısır gezisi kazanıyorlar. Ve her şey ondan sonra başlıyor. Önce Defne ünlü film yıldızı Robert’ın dikkatini çekiyor. Ama onu asıl etkileyecek olan Angelino…
Ama durum o ki okurken ‘’ şaka mıı ?’’ diye sorduğum oldu kendime.
Ve kitaptaki Mısır’ın anlatılışı çok hoştu. Gözümde canlanabildiği kadar canlandı :) Kısacası okuyun derim… Ben çok sevdim

Ve bir alıntı ;
‘’ …. Yine içsesleri konuşuyordu ve onun farkında olduğunu söylüyordu.İKİLEMler içindeydi.

Fuar Ganimetleri


15 Ocak-20 Ocak tarihleri arasında yapılan Çukurova Kitap Fuarından aldıklarım! 
Çok keyifli dakikalar geçirdim. Yayınevleri çok sıcak davrandı.
Özellikle Altın Yayınları,Martı Yayınları,Önce Kitap,Epsilon Yayınları'na çok teşekkür ederim. Çok sıcak karşıladılar.
Kocaman sevgilerimi sunuyorum hepsine. 

Ayrıca çalıştığım Ephesus Yayınları'na çok çok teşekkürler. Sayelerinde inanılmaz güzel zaman geçirdim.

Tanrıçanın Savaşı-Aımee Carter

Tanrıçanın Savaşı 

Aımee yaptı yine yapacağını.İlk kitabın sonunda büyük bir sürpriz vardı. Aynı şekilde bu kitapta da öyle bir son buldum.3 kitap çık,lütfen :)

Bu kitapta sizleri ne bekliyor?

-) Öncelikle tam tören yapılacakken Kronos'un gazabına uğranıyor . Ee kim bu Kronos? Calliope'nin babası. Henry'de gözü olan Calliope...Tabii Kate'ye düşmanlık besliyor. Kronos uyanınca tüm bu tanrılar tanrıçaları savaş bekliyor. Çünkü Kronos,büyük bi güce sahip.

-) Henry Kate'ye soğuk davranıyor.Ama nedeni bilinmiyor,şimdilik. Tabii sonra ortaya çıkıyor.
Not: Çok sinir oluyorum :)

-) Biri çıkıyor ortaya.Ama kim? Okuyup görün derim. Çünkü hiç beklemiyordum :)


Her şey dışında yine akıcı idi. Bu seriye kesin başlayın.

Dublörün Dilemması-Murat Menteş


Dublörün Dilemması.

Şuana kadar okuduğum en değişik kitaptı diyebilirim. Tabii ki bu kötü anlamda değil.Aksine baya bi beğendim. Bi öneri üzerine okumuşum ki iyi ki okumuşum. Çok teşekkürler öneren kişiye :)

Konu ne diye sorarsanız ; Bir albino -Nuh- bir işadamının dublörlüğünü yapmayı kabul eder.Tabii başına gelmeyen kalmıyor. Ferruh Ferman -işadamı- suratını takıyor, onun gibi kekeliyor. Her şey onun gibi. Ama bi sorun var. Ferruh Fermanın sevgilisi, Nuh'un da sevdiği kişi. Tabii Nuh kaptırıyor kendini.
Sonra sırlar açığa çıkıyor. Nuh'un peşinde adam var.Ferruh'un peşinde adam var. Ee Ferruh da Nuh da aynı ne olacak şimdi derken iyice olaylar akıcılığına kavuşuyor.
Kitap boyunca hep bi gizem sizi bekliyor. Çok eğlenceli,çok güldüm. Çok düşündüm.
Kesinlikle önerilir.


Alıntılar :

1)'' Pekala,şemsiyeyi alıyorum.''
''Merakımı bağışlayın ama...Yazın ortasında şemsiyeyi ne yapacaksınız? ''
'' Şemsiye zaten '' güneşlik '' demek ''
'' Yani güneşe karşı mı kullanacaksınız?
'' Bu aramızda kalsın. ''
'' Ne? ''
''Önümüzdeki on iki hafta içinde sağanak bekliyorum. ''
''Haklı olabilirsiniz,tedarikli olmakta fayda var. ''


2) '' Zyıflamak için ata biniyorum. ''
''A-aa işe yarıyor mu? ''
'' Evet,at 20 kilo verdi. ''

Mart Menekşeleri-Sarah Jıo


Hemencecik bitti. Keşke bitmeseydi.Etkilendim... :)

Öncelikle bir alıntıyla başlamak istiyorum ;

Burada ne yapıyordum?Bu adamı nasıl sevdim?
Aklıma ' kaybolan yıllar ' kitabından çok sevdiğim bir paragraf geldi ;
''Aşk,zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi.Aşk,yol kenarında beklenmedik şekilde açan bir çiçekti. ''

Fuarda aldım,iyi ki almışım. Hiç pişman olmadım,aksine memnun oldum.

Konu nedir? Şöyle diyeyim Emily aldatılır. Daha doğrusu kocası başka birini tercih eder. Ve Em'de yengesinin yanına Bainbridge Adasına gider.
Yengesinin evinde bi günlük bulur ve kalbini dinleyerek okumaya karar verir. Tabii adada kaldığı zaman içerisinde aşk bambaşka bir boyut alır.Günlük kendisine bir mesaj veriyordu ayrıca bazı sırlar vardı ama ne yengesi,ne yengesinin en yakın arkadaşı ne de Henry bu sırrı söylüyordu. Em'in kendisi bulmalıydı... Günlüğü okudukça kendi yaşamıyla kıyaslar ve parçaları birleştirmeye çalışır. Bu sırada Jack'e karşı bambaşka şeyler hisseden Emily bazı şeylerden şüphelenir.
Neyse neyse konu ilerliyor bu şekilde ama dediğim gibi çok akıcı,çok etkileyici idi.
Teşekkürler Arkadya.