23 Eylül 2012 Pazar

Rüzgarla Gelen-Cathy Lamb

Öncelikle yine akıcı, çevirisi çok güzel bir kitaptı.
Ve öncelikle bir alıntı vereceğim size.

''Rüzgar eve gelişimizi kutluyormuş gibi döne döne, eğlenceli, muzip ve gizemli bir şekilde esiyordu.
Buradaki rüzgarı hiç unutmadım.

Bana göre rüzgar, sahip olduğumuz tüm o ruh hali değişikliklerine, taşkınlıklara ve kontrolsüz hislere sahip bir kişi gibidir. Bazen kızgındış ve köşeleri kırbaçlar, bazen hızla okyanusa doğru koşarken nehirı dalgalandırır, bazen de okşar gibi nazik bir şekilde eser. ''
Ben bu yeri okurken içimden ' isminin ne kadar iyi uyduğunu gördüm' dedim. Gerçektende konu ile uyumlu bir isimdi.

Konuya gelecek olursak, Bommarito kız kardeşler ( Isabella, Janie, Cecilia) kendilerine ihtiyaç olduğu için annelerinin yanına dönmek zorundalar. Ki bundan çok da hoşnut değillerdir. Ama River yani anneleri kalp ameliyatı olacaktır. Ve pastaneye bakmak kızların sorumluluğunda olmalıdır. Tabii bir de Henry var. Kardeşleri. Ama özürlü. Onunla ilgilenmeliler.
Ayrıca bu kız kardeşlerin bir kaç özellikleri var.
Isabella: Erkeklerle yaşadığı ilişkiler, tüm bu kaçışları.
Cecilia : Öfkesi ve bazen çok yemesi. Ayrıca bir anne.
Janie: Garip bir kız. Kendi kendine konuşuyor bazen. Ayrıca mesela yatmadan önce bir sürü önlem falan alıyor.
Eve dönme sürecinde kendilerini neler bekliyor acaba? Annesinin kızlarını sürekli eleştirmesi devam ediyor mu? Tüm bu soruların cevapları bu kitapta.
Ve Ephesus'a çok teşekkürler. Çok sevdiğim bir kitap oldu.

3 yorum:

  1. Bu büyük macerayı başlatan küçük pembe bir zarftı, açılmayan. Yıllar önce ailesinden uzaklaşmış iki kız kardeşin bir daha asla geri dönmeyeceklerini söyleyip bir telefon ile kendilerini kasabada bulmaları, kendileri ve geçmişleri ile yüzleşmeleri.. Onları bir araya getiren şey ise annelerinin ameliyatı ve otistik kardeşlerinin aynı zamanda ise kendini kaybetmiş anneannelerinin ortada kaldığı fikriydi.
    Yıllar önce babaları tarafından terk edilen üç kız kardeş annelerinin de sevgisinden mahrumdular çünkü anneleri babaları gittikten sonra çocuklarını geçindirmek için bazı kötü yollara başvurmuştu ve bu yüzden kızlarının kendinden iğreneceğini düşünüp kendini geri çekmişti. İlgilendiği tek kişi ise otistik oğluydu.
    Her hikâyede olduğu gibi kötü karakterleri tabi ki bu hikâyede de görebiliyoruz. Birkaç tane sokak serserisi Henry i kaçırıp işkence ettikten sonra Henry'nin tahlil sonuçlarında çıkan tek şey darp izleri değil aynı zamanda lösemi olduğuydu. Aile daha henüz bunun şokunu atlatmamışken, geçmişten biri, babaları, ailesine geri dönmüştü.
    Üç kız kardeş babalarına geçmişin hesabını soracakken erkek kardeşlerinin ne kadar mutlu olduğunu görmeleri onları engellemişti. İnsanlarla ilişkisi çok iyi olan Henry saçları dökülmeye başladığında kendini odaya kilitlemişti. Aile bu durumdan o kadar etkilenmişti ki önce kız kardeşler saçlarını kestiler sonra babaları daha sonra ise anneleri. Aileyi bu şekilde gören kasaba insanlarının ertesi gün kiliseye saçlarını kesip gelmeleri ise gerçekten çok etkileyiciydi.
    Gün geçtikçe durumu kötüleşen Henry, aslında ölüme ne kadar yakın olduğunu biliyordu. Kardeşlerine üzülmemeleri gerektiğini her rüzgâr çıktığında onların saçlarını dağıtacağını söylemişti. Çok geçmeden Henry hayata gözlerini yummuştu. Aile Henry'nin ölümüne daha alışamamışken anneannelerini kaybetmişlerdi.
    Hayatta bazı zamanlar oluyor kim olduğumuzu ve neler yaptığımızı sorgulamaktan vazgeçip yolumuza devam ettiğimiz. Yaşanan olaylar kimi zaman bizi çok farklı yaşamlara sürüklese bile acılar bir aileyi birleştirmek için yeterli güce sahip olabiliyorlar. Affetmek nedir sorusuna tam olarak cevap veremeyen her insanın okuması gereken bir kitap rüzgârla gelen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzelde anlatmışssınız. Kesinlikle çok etkileyici,çok güzel bir romandı. Ders veren, düşündüren yanı fazlaydı... :)
      Teşekkür ederim yorumunuz için

      Sil
  2. Bu büyük macerayı başlatan küçük pembe bir zarftı, açılmayan. Yıllar önce ailesinden uzaklaşmış iki kız kardeşin bir daha asla geri dönmeyeceklerini söyleyip bir telefon ile kendilerini kasabada bulmaları, kendileri ve geçmişleri ile yüzleşmeleri.. Onları bir araya getiren şey ise annelerinin ameliyatı ve otistik kardeşlerinin aynı zamanda ise kendini kaybetmiş anneannelerinin ortada kaldığı fikriydi.
    Yıllar önce babaları tarafından terk edilen üç kız kardeş annelerinin de sevgisinden mahrumdular çünkü anneleri babaları gittikten sonra çocuklarını geçindirmek için bazı kötü yollara başvurmuştu ve bu yüzden kızlarının kendinden iğreneceğini düşünüp kendini geri çekmişti. İlgilendiği tek kişi ise otistik oğluydu.
    Her hikâyede olduğu gibi kötü karakterleri tabi ki bu hikâyede de görebiliyoruz. Birkaç tane sokak serserisi Henry i kaçırıp işkence ettikten sonra Henry'nin tahlil sonuçlarında çıkan tek şey darp izleri değil aynı zamanda lösemi olduğuydu. Aile daha henüz bunun şokunu atlatmamışken, geçmişten biri, babaları, ailesine geri dönmüştü.
    Üç kız kardeş babalarına geçmişin hesabını soracakken erkek kardeşlerinin ne kadar mutlu olduğunu görmeleri onları engellemişti. İnsanlarla ilişkisi çok iyi olan Henry saçları dökülmeye başladığında kendini odaya kilitlemişti. Aile bu durumdan o kadar etkilenmişti ki önce kız kardeşler saçlarını kestiler sonra babaları daha sonra ise anneleri. Aileyi bu şekilde gören kasaba insanlarının ertesi gün kiliseye saçlarını kesip gelmeleri ise gerçekten çok etkileyiciydi.
    Gün geçtikçe durumu kötüleşen Henry, aslında ölüme ne kadar yakın olduğunu biliyordu. Kardeşlerine üzülmemeleri gerektiğini her rüzgâr çıktığında onların saçlarını dağıtacağını söylemişti. Çok geçmeden Henry hayata gözlerini yummuştu. Aile Henry'nin ölümüne daha alışamamışken anneannelerini kaybetmişlerdi.
    Hayatta bazı zamanlar oluyor kim olduğumuzu ve neler yaptığımızı sorgulamaktan vazgeçip yolumuza devam ettiğimiz. Yaşanan olaylar kimi zaman bizi çok farklı yaşamlara sürüklese bile acılar bir aileyi birleştirmek için yeterli güce sahip olabiliyorlar. Affetmek nedir sorusuna tam olarak cevap veremeyen her insanın okuması gereken bir kitap rüzgârla gelen.

    YanıtlaSil